Evciltme; 8000 yıl kadar önce Ortadoğu ve Hindistan’da seyir göstermiştir ve şu amaçları taşımaktadır :
– Kış ayları için besin depolamak
– Çekim gücünden yararlanmak
Sığır yetiştiriciliği ilk ve orta çağlarda tamamen doğal koşullara bağımlı olarak yapıla gelmiştir.
Alem : Animale (Hayvanlar)
Şube : Chordate (Kordatılar )
Alt Şube : Vertebrate (Omurgalılar)
Sınıf : Mammalia (Memeliler)
Alt Sınıf : Plancetalia (Plesantalılar)
Takım : Ungulata (Tırnaklılar)
Alt Takım : Artiodacnty (Çift Tırnaklılar)
Grup : Ruminantia (Geviş Getirenler)
Aile : Bovidae
Alt Aile : Bovinae
Cins : Bos
Alt Cins : Taurus
Tür : Bos taurus
Evcil sığır Bos taurus türündendir. Bu tür, Bos taurus typicus ve Bos taurus inducus’tur. Bos taurus typicus daha çok ılıman iklim kuşağında yaşayan sığırları, ikincisi ise sıcak iklim kuşağında yaşayan hörgüçlü, büyük sarkık kulaklı Zebu sığırlarını içine alır.
Bugünkü sığırlar binlerce yıl önce yaşamış yabani sığırlardan kök almışlardır. Günümüzde ki sığırların elde edilmesinde en etkili olan Bos taurus primigenius olduğu düşünülmektedir. Bu sığırların 180-215 cm yüksekliğinde, iri yapılı hayvanlar oldukları tahmin edilmektedir. Bunlarda boynuzlar uzun kuvvetli olup öce doğru yarım bir şekilde kıvrım yapmaktadır. İki boynuz arası düz, alın ve yüz uzun, dardır. Buna karşılık Bos taurus brachyceros ve longifrans alt türüne dahil edilenler çok daha küçük cüsselidir. Bunlarda boynuzlar ve yüz daha kısa olup, alın daha uzun ve geniştir. İki boynuz arası hat ortaya doğru yükselmekte ve ortada belirgin bir çıkıntı meydana getirmektedir.
HOLSTEIN (FRIESIAN – SİYAH&BEYAZ ALACA)
Anavatanı Hollanda`nın Frizya bölgesidir. Almanya`da bulunan Holstein eyaleti bu ırka ismini vermiştir. Siyah- Beyaz alacalar sütçü yönde ıslah edilmiş kültür ırkı sığırlardır. Hollanda’da yer alan Holstein ırklarının tipleri etçi bir yapı göstermektedir. Fakat Amerika’da ki tipleri daha çok sütçü yapıya sahiptir. Boyu bütün sütçü ırklara nazaran daha uzundur. Deri ince ve yumuşak olup boyunda vertikal kıvrımlar mevcuttur. Sağlam bir kemik yapısı vardır. Holstein ineklerinde, memeler büyük, yumuşak ve iyi şekillenmiştir. Karın altı ve arkada yukarıya doğru düzgün bir şekilde uzanarak bağlanır.
Avrupa’da süt ineklerinde azalma olmasından dolayı Holstein inekleri, et ırkı boğalarla tohumlanmaktadır. (Belçika Mavisi, Charolais) Böylece et özelliği çok yüksek boğalar elde edilmektedir.
Irkın soğuk şartlara dayanıklılığı iyi, sıcak iklimlere uyma kabiliyeti kötüdür.
Holstein ineklerinin canlı ağırlığı yaklaşık 750-800 kg’dır. Cidago yüksekliği 145-156 cm’dir. Boğaları ise 1000kg canlı ağırlığa ulaşabilir. 7000-11000 kg süt verebilir. Laktasyonda (305 gün) ortalama süt verimi yılda ortalama 8.000 kg’dır. Yağ oranları %3,5-4 ‘tür. En verimli zamanları ilk 6 yıldır.
SIMMENTAL (FLECKVIEH / ABONDANCE / PESETA ROSA)
Anavatanı İsviçre olmakla beraber daha çok Avusturya ve Almanya’da yetiştirilmektedir. Dünyada ve ülkemizde süt inekçiliği sayısı bakımından Simental inek, ikinci sırada bulunmaktadır. Holstein ırkı inekler, sayı bakımından birinci sıradadır. Kombine sığır ırkı olma özelliği taşıyan Simental hayvanlar eti ve sütü için yetiştirilmektedir.
Simental hayvanlar görünüm olarak albenisi olan sığır ırklarındandır.Baş tipik olarak beyazdır.Beden kırmızı beyaz alaca ve kırmızı lekeler farklıdır ayrıca sarı alaca renkleri ile ayrı bir görüntüye sahiptir. Bu yönü ile sığır yetiştiricilerinin hep ilgisini çekmiştir.
Simental hayvanlar besi içinde aranılan sığır ırklarındandır.. Besiye alınan simental danalar günlük canlı ağırlık artışı yaklaşık 1100 ile 1300 gr olmaktadır. Aynı zamanda ülkemizin iklim ve çevre şartlarına uyumu dolayısıyla tercih edilmektedir. Simental hayvanlar et randımanı bakımından iyidir. % 60 – 62 civarında et randımanı oluşmaktadır.
Simental inekler süt verim yönü ile incelenecek olursa, laktasyon süresi 300 gündür. Bir laktasyon döneminde ülkemiz bakım şartlarında ortalama inek süt verimi 6.000 kg olmaktadır. Sütteki yağ oranı % 3,5 – 4 civarındadır. (Beslenmeye bağlı olarak değişebilir.) İlk buzağılama yaşı 30.aydır.
Ülkemizin çevre ve iklim şartlarına çok iyi uyum sağlarlar. Hastalıklara karşı başka ırklara göre daha dayanıklıdırlar. Bütün bölgelerimizde yetiştirilebilir durumdadır.
Kombine bir ırktır. Besiye alındığı zaman yemi ete en iyi şekilde dönüştürme özelliği vardır. Simental inekler yediği yemi en iyi şekilde süte dönüştürebilir.
MONTBELIARDE
Anavatanı Fransa’nın Montbeliarde numarasıdır. 1889 yılında birliği kurulmuş ve resmi adına kavuşmuştur. Erkekleri 1970 yılında Red Holstein ırkıyla melezlemede kullanılmıştır. 1990 yılında da Danimarka Red ırkı ile melezlemede kullanılmıştır. Süt amaçlı yetiştirilmektedir. Fransa’da kayıtlı 700.000 Montbeliarde inek vardır. Ayrıca Orta ve Doğu Avrupa, İtalya, Avusturya, Doğu Afrika, Doğu ve Güney ABD’de yetiştirilmektedir. Günümüzde genelde Holstein ırkı ile melezlemede kullanılmaktadır.
Renkleri parlak kırmızı&beyazdır. Kısa boynuzludur. Sakin yapılıdır, ortama kolay uyum sağlar. Sağlam kas yapılıdır, hızlı gelişir. Mastites’e karşı dayanıklıdır. Suni tohumlamada yüksek tutma oranına sahiptir. Sütü genelde peynir yapımında kullanılır.
Canlı ağırlık erkeklerde 900-1200 kg ; dişilerde : 600-700 kg’dır. Cidago yüksekliği dişilerde 145 cm’dir. Süt verimi yıllık 7300 litredir.Ortalama; Yağ oranı : %3,9 ve Protein oranı : %3,4’tür.
JERSEY
Jersey boğaları, süt kalitesi bakımından Dünya’nın en ünlü ineklerinden biridir. Anavatanı olan İngiltere ve Fransa arasındaki Jersey Adası’ndan diğer ülkelere yayılmıştır. Ülkemize ilk kez 1958 yılında Amerika’dan Samsun’a getirilmiş ve Karadeniz Bölgesi, Jersey yetiştirme alanı olarak belirlenmiştir. Jersey inekleri çağlardan beri beslenen sütçü bir sığır ırkıdır. Jersey boğaları yetiştiriciliği birçok ülkede rağbet görmektedir.
Jerseylerin rengi açık kahverengiden siyaha kadar değişir. En yaygın rengi geyik rengidir. Burunlarının etrafında beyaz bir halka bulunması ve gözlerinin dışarı çıkık olması bu ırkın karakteristiğidir.
Sütçü sığır ırklarının en küçük yapılısıdır. Ergin ineklerde ortalama canlı ağırlığı ortalama 350 kg’dır. Jerseyler yemi, en ekonomik şekilde süte çevirirler. Orta kaliteli çayırları, diğer sütçü ırklardan daha iyi değerlendirirler.
Doğum kolaylığı olan bir ırktır ve buzağı doğum ağırlığı ortalama 25 kg’dır. Jersey, süt yağı oranı çok yüksektir. Orta düzeydeki şartlarda %5 yağlı, 5.000 lt / laktasyon süt verirler.
Holstein inek sütünün yağ oranını yükseltmek için, çiftliklerde ikinci bir süt ırkı olarak Jersey inekleri beslenmektedir. Holstein ve Jersey inek sütü karıştırılarak mandıralara satılmaktadır ya da Holstein ineklere, Jersey boğa sperması suni tohumlaması yapılarak yeni nesil melez Holstein’ların sütündeki yağ oranları yükseltilmektedir.
Rengi sarımsı, açık kahve ve krem tonlarındadır. Erkek ve dişileri boynuzludur. Tam bir mera hayvanıdır. Buzağılama kolaylığı ve yüksek döl verimi ön plandadır. Sıcak iklimlere adaptasyonu yüksektir. Mastitis ve ayak hastalıklarına dayanıklıdır. Jersey ırkı buzağı ve danalarda besi artışı çok yüksek değildir. Tek olumsuzluğu budur. Sağlam boynuz yapısına sahiptir. Her türlü arazi koşullarında kolayca beslenebilir. Jersey ırkının dışkı oranı Holstein ırkına göre %50 daha azdır. Jersey ırkı inekler diğer ırklara göre %32 daha az su, %11 daha az mera-araziyle idare edilebilir. Ayrıca dışkı miktarı diğer ırklara göre %20-25 oranında daha azdır.
BROWN SWISS (MONTOFON – İSVİÇRE ESMERİ )
İsviçre’nin Alp dağlarına ait bir ırktır. Dünya’nın ikinci büyük süt ırklarından biridir. 1906-1907 yılında yapılan araştırmaya göre; bu ırk 1860 yıllarında Pinzgauer ırkı ile melezleştirilmiştir. Bunun belirtileri esmer ırkın rengi kahverengi olsa da, ışık yansımalarında sönük siyah gibi görünür. Ayrıca sırtı boyunca gri renkte ester çizgisi görülür.
Hiçbir sığır ırkı art arda şampiyonluğu elinde tutmamıştır. 1996 yılında en iyi meme yapılı inek seçilmiştir.
Rengi koyu kahverengi veya gri & kahverengidir. Ağız kenarı açık renktedir. Erkek ve dişileri boynuzludur. Büyük kulaklı, kulak içi açık renkte yoğun tüylüdür. Güçlü kas yapısına sahiptir. Sıcak ve soğuğa dayanıklıdır. Adaptasyon yeteneği yüksektir. Canlı ağırlık dişilerde 650 kg’dır. Süt verimi 9000 lt/yıl’dır. Ortalama; yağ oranı : %4 ve protein oranı : % 3,5’dir. Sütü en çok peynir yapımında kullanılır.
SWEDISH RED (SRB – İSVEÇ KIRMIZISI)
Anavatanı İsveç’tir. Yerli ırkların Ayrshire ve Shorthorn ile melezlenmesi sonucu oluşmuştur. Viking kırmızısı grubunda yer alır. 1920’li yıllarda kayıt altına alınmış ve popülaritesi artmıştır.
Sütçü bir ırktır. Besi durumu da sütçü ırklara göre oldukça iyidir. Süt ırklarında en kolay doğum yapabilen ırktır.İdeal doğum kolaylığına sahiptir. Holstein’a rakip tek sütçü kırmızı inektir. Günümüzde dünyada bir çok ülkede saf ya da melezleme amaçlı yetiştirilmektedir.
Rengi kızıldır. Genellikle karın altında ya da arka bacak kısımlarında beyazlıklar görülür. Boynuzsuzdur. Annelik iç güdüsü iyidir. Soğuklara dayanıklıdır. Mastitise karşı dirençlidir.
İsveç Kırmızısı ile önerilen çaprazlamalar :
Montbeliarde x İsveç Kırmızısı x Holstein veya İsveç Kırmızısı x Montbeliarde x Holstein
Ortalama canlı ağırlık dişilerde 550 kg’dır.Ortalama süt verimi 8.730 kg / laktasyondur.
ANGUS
Angus (Aberdeen Angus) et üretiminde yoğun olarak kullanılan bir sığır türüdür. İskoçya’nın Aberdeenshire ve Angus bölgelerine özgü sığırların melezlenmeleriyle elde edilmiştir ve dünyanın birçok yerinde Aberdeen Angus olarak bilinir.
Angus’un en önemli özelliği tamamen siyah olmasıdır. Ancak bazı soylarda bulunan kırmızı gen kullanılarak Kırmızı Angus (Red Angus) ırkı elde edilmiş ve ilk defa 1954 yılında tescil edilmiştir. Üstelik Red Angus ırkı yetiştiricileri Siyah Angus’tan ayrı bir ırk olarak örgütlenmişler. “Red Angus” sıcak bölgelerde “sıcağa dayanıklı ırk” olarak değerlendirilmektedir.
Dünyadaki birkaç boynuzsuz sığır ırkından biridir. Hem boğaları hem inekleri boynuzsuzdur. Üstelik boynuzsuz olanlar, boynuzlulara karşı baskın karakterdedir. Görünüşleri ise; başı ufak, alnı geniştir. Beden uzun, göğüs derin ve geniş, karın altı ile sırt birbirine paraleldir. Bacak kemikleri kısa fakat et tutma kabiliyeti yüksektir. Hereford ırkı sığırlardan daha ufak yapılılardır. Canlı ağırlık dişilerde ortalama 500 kg, erkeklerde ise 800 kg’dır. Et lezzeti yönünden en iyilerden olduğu bilinmektedir. Ayrıca et randımanı merada % 55, enstantif beside ise % 75 olarak bilinmektedir. Kas lifleri arasında yağın dağılımı -mermerleşme- oldukça homojendir. Bu durum etinin lezzetini arttırmaktadır.
Damızlık olarak yetiştirilen dişi Angus ırkı, öncelikle onu yetiştiren üreticiye gerek çiftlik idaresi anlamında gerekse işletme maliyetlerini azaltma anlamında fayda sağlar. Doğa koşullarına dayanıklı, kötü kaliteli mera koşullarını çok iyi değerlendirebilen, hiç yardıma ihtiyaç duymadan doğumlarını gerçekleştirebilen bir ırktır. Doğum yaptığında buzağısını dış etkenlerden ve kötü hava koşullarından korumaktadırlar. Kışın -30 ºC’de ve yazın +30 ºC’ de minimum bakımla birlikte sorunsuz gelişim göstermektedir.
Boynuzsuz olmalarından dolayı birbirlerine çok zarar vermemektedirler. Dişiler erken olgunlaşmaktadır. Sağlıklı oldukları sürece yüksek yaşlarda dahi damızlıklardan buzağı almak mümkündür. İnekler ilk buzağısında da on dördüncü buzağısında da aynı performansı göstermektedirler. Damızlık yetiştiricisine sağladığı bu faydalar sayesinde diğer et ırklarına göre Angus ırkı daha çok tercih edilmektedir.
BELGIUM BLUE (BELÇİKA MAVİSİ)
Belçika mavisi, et verimi yüksek olmasına rağmen sınırlı ülkelerde yetiştirilmektedir. Belçika mavisi ırkı kayıtları tam olmamakla beraber Shorthorn ırkı ile Charollais ırkı melezi olarak bilinmektedir.
Belçika mavisi, melezleme çalışması adından da anlaşılacağı gibi Belçika’da yapılmıştır. Ülkemizde, besilik Belçika mavisi dana ithalatı yapılmaktadır.
Belçika mavisi, melezleme yoluyla elde edilirken, et ve süt yani kombine bir sığır ırkı yaratılması için çalışılmıştır. Ancak süt verimi oldukça düşük, et verimi ise olağanüstü yüksek olmuştur.
Çift kas geni taşıyan Belçika mavisi sığırları, kuvvetli kas gelişimi sonucu olağandan daha yüksek et verimine sahip olmuşlardır. Kas yapısının güçlü olması, yağsız et oluşması özelliğini de taşımaktadır.
Belçika Mavisi; siyah beyaz, mavi beyaz ve düz beyaz renge sahiptir. Bazı mavi ve siyah renkler benekler halindedir. Çift kas geni taşıyan Belçika mavisi dana, gelişmiş kas yapısına sahiptir. Kemik yapıları incedir.
Belçika mavisi yavruları erken gelişirler. 12 aylık Belçika mavisi dana bir ton canlı ağırlığı geçebilir.
Belçika mavisi inekleri yaklaşık 900 – 1000 Kg, Belçika mavisi boğaları ise yaklaşık 1500 – 1600 Kg canlı ağırlık ortalamasında olabilmektedir.
Belçika Mavisi sığırlar uysal yapılı, çevreye uyumlu sığırlardandır. Belçika Mavisi boğa, görüntüsünün tersine çok uysaldır.
Doğumu güç olan Belçika Mavisi sığırlarının yetiştirilmesi, sınırlı ülkelerde yapılmaktadır. Belçika mavisi inek doğumlarında sezaryen gerekebilir.
HEREFORD
Hereford etçi sığır ırkıdır. Adını İngiltere’nin güneybatı bölgesinde ki Hereford Vadisinden almıştır. 17.yy’dan sonra bu vadiden tüm Dünya’ya yayılmıştır. Bu sığır türlerinde sağım yapılmaz, sütleri buzağılarına emzirilir.
Mutlaka başı, boynu, alnı, göbek altı, ayak eklemleri ve kuyruk tüyü beyaz olur. Hem boynuzlu (İngiliz tipi) hem boynuzsuzdurlar. Kırmızı – kahverengi rengindedir.
Sakin ve barışçıl yaşarlar. İklimlere karşı kolay uyum sağlar ve dayanıklılık göstermektedir. Sağlam kas yapısına sahiptir. Az yağlı eti vardır ve yumuşaktır. Döl verimi yüksektir.
Hereford’larda yetişkin bir sığırın canlı ağırlığı dişide 500 – 600 kg’dır. Erkeklerde ise bu ağırlık 800 – 900 kg civarındadır.
Yemden yararlanma kabiliyetleri iyidir. Et verimliliği % 70 e kadar çıkmaktadır.
Sağlam kemik yapısına sahiptir. Sağlam kas ve tırnak yapılıdır. Az yağlı eti vardır. Yetiştiricilikte öncelikli tercih edilen bir sığır ırkıdır.
LIMOUSIN (LİMUSİN)
Limuzin Fransız kökenli bir et sığır ırkıdır. Anavatanı Fransa’nın güney batısındaki Limousin bölgesidir. Sakin yaratılışa sahip uyumlu hayvanlarıdır. Kaslı ve et tutma yeteneği yüksek etçi türüdür. Et yapısı yağsız, lifsiz ve yumuşaktır. İnce kemik yapılıdır. Etinin az yağlı oluşu, et kalitesinin yüksek olmasını sağlar. Et ran
Doğum kolaylığı olan bir ırktır. Annelik içgüdüsü üst seviyededir. Melezlemede yaygın kullanılır. Boynuzlu olmaları önemli özellikleridir.
Limuzin ineği yaklaşık 750 kg, limuzin boğası ise 1200 kg canlı ağırlığa sahiptir. Renkleri açık ya da koyu kızıldır.
Avrupa’nın TOP-GENETİK ırkı olarak kabul görmüştür.
CHAROLAIS (ŞAROLE)
Şarole ırkı sığırların Fransa’nın Charolais bölgesinde yetişmeleri bu isimle anılmasına sebep olmuştur. Dünyada eti için yetiştirilen besi sığırı olarak bilinmektedir.
Şarole ırkı sığırlarda süt verimi oldukça düşüktür. Etçi bir ırk olan Şarole sığır ırkı ülkemizde damızlık olarak pek yetiştirilmemektedir. Şarole boğanın et kalitesi yüksektir.
Ülkemizde Şarole inek sayısı yok denecek kadar azdır. Bazı meraklı yetiştiricilerin az da olsa Şarole inek yetiştirdikleri bilinmektedir. Azınlık da olsa bazı yetiştiriciler ellerindeki inekler için Şarole ırkı boğa tohumu kullanmaktadır.
Şarole sığır ırkının bütün vücudu kirli beyaz veya koyu krem renklidir. Şarole ırkında hem boynuzlu hem de boynuzsuz olanlar mevcuttur. Şarole ırkı boğaların hızlı kilo alma özelliğine sahip bir vücut yapısına sahip olduğu gözlenir. Boğaların kas yapıları gelişmiştir.
Ergin Şarole inek ırklarının canlı ağırlık ortalaması 800 kg’dır. Bazen 1000 kg geçenler de olmuştur. Bu ağırlık erkeklerde ise 1.000 ila 1.100 kg ortalamasındadır. Şarole ırkı ineklerde olduğu gibi Şarole boğalar da 1400 kg canlı ağırlığa ulaşabilmektedir.
Şarole inekler pek sağılmaz. Süt verimi yok denecek kadar azdır. Döl verimi diğer sığır ırklarına göre düşüktür. Etteki randımanı % 70’tir. Şarole ırkı verim olarak etçi olduğundan daha ziyade besi sığırı olarak düşünülmektedir. Şarole sığırlarında boğalar günlük 1.100 gr ila 1.300 gr arasında canlı ağırlık artışı göstermektedir.
MANDA (BUBALUS BUBALIS )
Manda, Camış olarak da bilinir, Türkiye’de camız, camış, kömüş adları ile de anılır. Yavrusuna malak denir. Boynuzlugiller (Bovidae) familyasının alt familyasına ait bir türdür. Yaklaşık olarak 1 ton ağırlığa ulaşabilen mandalarının boyları 180 cm, uzunlukları ise 300 cm’yi bulabilmektedir.
Çoğunlukla ev hayvanı olarak tanınmaktadır. Yabani mandaların sayıları çok azalmıştır. Türkiye’de ev hayvanı olarak yetiştirilen mandaların sayısı 1982 yılında 1.002.000 iken, 2006 yılına kadar 1’e düşmüştür.
Çoğu diğer dillerde suya bağımlı yaşama şeklini ifade eden isimleri vardır; örneğin: “Water Buffalo (Su Bufalosu)”. Mandalar hava sıcaklığı 30 °C’nin üzerine çıktığında ter bezleri sığırınkine göre %10 daha az olduğundan yeterince vücut ısısını ter yoluyla atamazlar. Bu durum, onların metabolizmalarının bozulmasına neden olmaktadır. Bu olumsuzluğu önlemek ve serinlemek için günde birkaç kez suya girmeleri gerekmektedir. Bu yüzden fazla kurak iklimli bölgelerde, yapay bir göl ya da duş sistemi yapılmazsa manda yetiştirilemez.
Manda sıcağa karşı duyarlı olduğu gibi soğuğa karşı da oldukça duyarlıdır. Ortam sıcaklığı 5 °C‘nin altına düşerse ve uzun süre sıfır derecenin altındaki sıcaklıklara maruz kalırsa, üşür ve bunu titreyerek belli eder. Sürekli düşük sıcaklığa maruz kalırlarsa, ölmeseler bile kuyruk uçları donarak kangren olur ve düşer. Daha önemlisi üşümeye bir de yetersiz beslenme sonucu enerji noksanlığı eklenirse, metabolizmaları bozularak karaciğer ve böbrek yetmezlikleri gelişebilir ve ölürler.